Cuma, Nisan 21, 2006

Dedektiflik Hikayeleri

Küçükken en olmadık cevaplar verirdim,
büyüyünce ne olmak istediğim sorusuna...

Navratilova ile olan Wimbledon hayalimden bahsetmiştim zaten.
Bir de astronotluk ve dedektiflik hayallerim vardı,
ayrıntılarını tüm şeffaflığıyla burada anlatmaktan çekinebileceğim. :)

Düşünüyorum da,
belki hayallerim gerçekleşmedi ama
bunları bir şekilde yaşamımın bir parçası yapmayı başarabildim.

Mesela tenis...
Hala hiç bir yorgunluk belirtisi hissetmeden,
saatlerce büyük bir zevkle oynayabileceğim bir spor.

Mesela astronotluk...
Hayır hayır ! Boş zamanlarımda aya yolculuk yapmıyorum :)
Ama dün gece, hiç tanımadığım bir teleskop a usulca sokulup "merhaba" dedim.
Hatta merhaba demekle kalmayıp, onun hakkında detaylı bilgi bile edindim.

Mesela dedektiflik...
Diğer ikisi neyse de
dedektifliği
yaşamımla asla bağdaştıramayacağımı
düşünüyorsunuz, öyle değil mi?

Ama yanıldınız.
Bu blog olayı, benim detaylara olan merakımı daha da depreştirdi.

Bugün sayfamın tam adresini unutan
ama okumak isteyen birinin sayfama nasıl ulaştığını keşfettim.
Ve bu ayrıntı beni çok mutlu etti.
Google'a "Atlıkarıncanın müzikleri" yazarsanız sadece benim sayfam çıkıyor. :)

Ve son olarak sayfamı okumak için
bu kadar emek harcayan kişiye teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Teşekkürler! Çok teşekkürler!

2 Comments:

Anonymous Adsız said...

Sayfani okumak icin bu kadar emek harcayan kisi de bence dedektif ruhlu birisiymis (bende de olmadik meraklar uyandirdi bu esrarengiz sahis, acaba taniyor muyum dedirtti yani)
Eger tanidik biriyse sana sormak yerine, uzun bir yoldan arastirmayi tercih etmis...
Tebrik etmeye deger...


Ben de adimi yazmayayim sen arastir dicem ama benim kim oldugumu o kadar iyi biliyorsun ki, aninda anlayacaksin..
Yine de yazmiyorum..

24 Nisan, 2006 21:49  
Anonymous Adsız said...

bune yaw alla alla salaklar

11 Ocak, 2010 16:30  

Yorum Gönder

<< Home