Salı, Mart 14, 2006

Başarı

20 küsürlü yaşlardan 30 küsürlü yaşlara geçmenin eşiğinde; geriye dönüp bakmalar, değerlendirmeler, iç çekişler, bazen de 'keşke' ler çoğalıyor ister istemez. Çocukluk hayallerimizi ise gülümseyerek geçmişe teslim etmekten başka çaremiz kalmıyor. Hayallerin bu devir teslim töreni sırasında 'Hayal işte!' diyorum kendi kendime. Biraz küçümseme, biraz avuntu. Küçümsüyorum, çünkü artık Wimbledon'da çocukluğumun Navratilova'sıyla oynayabilme gibi bir lüksüm yok. Hayallerim paramparça. Bir hayal, iki hayal, ... Ne çok hayal kurmuşum, ileride tuzla buz olacağını bilemeden. Birdenbire çocukluk hayallerimin yerini alan, taze hayallerim aklıma geliyor, endişeleniyorum. Onlar da hedefine ulaşamayan ok misali zamana yenilmeye razı mı olacaklar? Kendime soruyorum? Ne kadar başarılıyım? Daha doğrusu başarı nedir? İşte beni gülümseten bir tarif:

BAŞARI ;

Sık sık gülmek ve çok sevmektir;
Akıllı insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmaktır;
Dürüst eleştirmenlerin onayını almak;
Sahte dostların arkadan vurmalarına dayanmaktır;

Güzeli sevmektir;
Herkesteki en iyiyi bulmaktır;
Karşılık beklemeyi hiç düşünmeden kendiliğinden vermektir;
Geride ister sağlıklı bir çocuk, ister kurtarılmış bir ruh,
İster bir parça yeşil bahçe,
ister iyileştirilen bir sosyal durum bırakarak
dünyanın iyileşmesine katkıda bulunmaktır;

Gönlünce eğlenmek ve gülmek;
Kendinden geçerek şarkı söylemektir;

Tek bir kişi bile olsa,
birinin sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmektir.


İşte bu başarılı olmaktır.

Tarif genellikle Ralph Waldo Emerson'a atfediliyor.

1 Comments:

Blogger temmuz61 said...

Ya ümitsizsiniz,ya da ÜMİT SİZSİNİZ.Yaşım 45.Ben hala ümitliyim.Çünkü sizler varsınız!Şükran'dan sevgilerle...

16 Mart, 2006 20:44  

Yorum Gönder

<< Home